Hiçbir Zaman “Tam” Hissedememek: Mükemmeliyetçi İnancın Hayatımızı Sabote Etmesi

Hepimizin hayatında şu cümleleri kurduğu zamanlar olmuştur:

“Şu da olsun, tamam olacağım.”

“Biraz daha bekleyeyim, her şey yerli yerine oturunca mutlu hissedeceğim.”

Ama ne zaman o hedefe ulaşsak, bu kez başka bir eksiklik belirir. Zihin hiç doymayan bir yolculuğa çıkarır bizi: Hep bir şey eksik, hep biraz daha yapılması gereken var… Sonuç mu? Hiçbir zaman “tam” hissetmeyiz. Bu düşünce kalıbı, fark etmesek de hayatımızı sabote eden en büyük engellerden biridir.

“Tamlık” Yanılgısı

Toplum bize sürekli daha fazlasını istemeyi öğretir. Daha iyi iş, daha güzel ev, daha kusursuz beden, daha çok başarı… Oysa “tamlık” dışarıdan gelecek bir hediye değil, içeriden doğan bir farkındalıktır. Tamlık; her şeyin mükemmel olması değil, eksiklerle birlikte bütün olabilmektir.

Gerçek şu ki hayat, asla tam olmayacak. Hep yeni hedefler, yeni ihtiyaçlar, yeni eksikler olacak. Tamlık duygusu, “hedeflerim gerçekleşirse olur” değil, “şimdi olduğum hâlimle de mümkündür.”

Şartlı Mutluluğun Bedeli

“Şu olursa mutlu olacağım” dediğimizde mutluluğu hep erteleriz.

Eğer ev alırsam…

Eğer işim değişirse…

Eğer kilo verirsem…

Ama şartlı mutluluk, zihni bir tuzağa düşürür: O şey olduğunda bile tatmin kısa sürer ve yeni bir “eğer” doğar. Böylece kişi asla huzura ulaşamaz.

Mutluluk, bir hedef değil, bir şimdiki an pratiği olmalıdır.

Kendimizi Sabotajdan Kurtarmanın Yolları

1. Tamlığı İçten Tanımla

Tam olmak, eksiksiz olmak demek değildir.

Tam olmak, kendini olduğu gibi kabul edebilmektir.

2. Küçük Tamlık Anlarını Fark Et

Tamlık bazen bir gülümsemede, bitirdiğin bir kitapta, içtiğin bir kahve molasında gizlidir. Bunları görmeye başlamak, zihni büyük hedeflerden küçük tatminlere kaydırır.

3. Şartları Fark Et

Kendine sor: “Mutluluğumu hep bir koşula mı bağlıyorum?”

Cevap “evet” ise, bilinçli olarak bu bağı gevşetmeye başla.

4. Olumlamalarla Zihni Yeniden Programla

Zihin ne duyarsa ona inanır. Her gün tekrarlayabileceğin olumlamalardan bazıları:

• “Şu an olduğum hâlimle yeterliyim.”

• “Eksiklerimle de bir bütünüm.”

• “Aradığım tamamlanmışlık duygusu içimde zaten var.”

• “Mutluluğum ertelenemez, o şimdi burada.”

5. 21 Günlük Mini Çalışma Yap

Her gün sabah aynaya bakıp bir olumlamanı yüksek sesle söyle, akşam ise gün içinde seni “tam” hissettiren en küçük anı defterine yaz. Bu, zihnini eksiklerden bütünlüğe yönlendirecek güçlü bir alışkanlıktır.

“Her şey tam olmalı” inancı, yaşamın doğasına aykırıdır. Çünkü hayat sürekli akış, sürekli değişimdir. Bizim yapmamız gereken; eksiklerle kavga etmek yerine onları bütünün bir parçası olarak görmektir.

Gerçek tamlık, dışarıdan değil içeriden başlar.

Ve belki de en önemli cümle şudur:

👉 “Ben, şu anda olduğum hâlimle de tamamım.”